Aydınların Önderleri Peygamberler
Ümmetin önderine, ümmetin rehberine ve ümmetin imamına selam olsun...
GÜL YETİŞTİREN GÜZEL İNSAN ABİMİZ SAYIN Yakup ŞEKER, www.erdemlirehberim.com da...
Biz Müslümanlar Resulullah Muhammed Mustafa (Salat ve selam olsun ona) hazretlerini, din ve dünya işlerinde önder, kılavuz, rehber, lider kabul ederiz.
Onun yolundan gitmeye çalışırız. Ona bu bağlılığımız bize sonsuz faydalar kazandırır, bizi sonsuz zararlardan ve felaketlerden korur. Bu bağlılığımız iman şeklindedir. Yani hiç şek ve şüphe olmadan ona inanırız ve bu inancımızı lisan ile tasdik ederiz.
Böylece Yaratıcımız, İlahımız, Rabbimiz, Mâlikimiz olan Allah'a, O'nun râzı ve hoşnud olacağı şekilde iman etmiş oluruz. Bu iman bizi dünyada haysiyetli, şerefli, aziz, mutlu kılar, ahirette bize ebedî saadet kazandırır.
Biz Müslümanlar, Peygamberimize vahiy yoluyla indirilmiş Kur'ân-ı Kerim'i kutsal kitap, düstur ve imam olarak kabul ederiz. Din ve dünya işlerimizi ondaki emirlere, yasaklara, öğütlere, uyarılara, hükümlere göre tanzim ederiz.
Peygamberimiz 632 tarihinde Medine-i Münevvere'de vefat etmişlerdir ama onun hatırası, ruhaniyeti, değişmez başkanlığı ve önderliği biz mü'minler için bu dünyada büyük Kıyamet'e, öteki dünyada sonsuza dek yürürlüktedir ve geçerlidir. Peygamber bizim gönlümüzdedir.
Din ve dünya işleri konusunda Peygamberimizin vekilleri, vârisleri, halifeleri olan 'âmil (bildiğiyle amel eden), rabbanî, gerçek İslâm alimlerine tâbiyiz. Onlar mükemmel ve mükemmil bilginlerdir. Onlara tâbi olanlar yolda kalmaz.
İslâm'ı, Batılıların dinden anladığı dar manada anlamayız, din bir bütündür. Onun bir kısım hükümlerine inanıp bir kısmına inanmamak gibi beyinsizliklerden uzak dururuz.
Peygamberimizin Asr-ı Saadetini, Ashab-ı Kiram'ı, Tabiîn'i, Tebe-i Tâbiîni din konusunda örnek ve model kabul ederiz. Ashab-ı Kiram din konusunda âdildir, Selef-i Sâlihîn İslâm'ın ilk üç asrında Hak dini en güzel şekilde anlamış ve uygulamıştır.
İslâm dini, Hz. Peygamberin önderliği, Kur'ân bize ne gibi faydalar sağlar, ne gibi zararlardan korur?
1. İslâm'a tâbi olanlar insan ve dünya boyutlarına uygun bir hayat sürer. Ölçülerin ve sınırların dışına çıkmazlar.
2. İslâm, insanın yaratılışına uygun fıtrat dinidir.
3. İslâm'ı kabul eden yaratık, Yaratan ile barışık olur. O'na isyan etmez.
4. İslâm inancı ve uygulaması insana ebedî mutluluk kazandırır.
5. İslâm hak, doğru, güzel medeniyet demektir.
6. İslâm dini, onu hakkıyla öğrenip bilenlere ve hakkıyla hayata uygulayanlara haysiyet, şeref, izzet, itibar kazandırır. İslâm'ın Müslümana kazandırdığı hasletleri, faziletleri, mânevî yüksekliği, güzel ahlakı İslâm düşmanlarının bir kısmı bile tasdik, teslim ve kabul eder. Müslümanlar Müslüman olsalar dünyada çok az inkârcı kalır.
7. İslâm'ı doğru şekilde bilir ve doğru şekilde hayata uygularsak toplumda kötülükler çok azalır, güvenlik ve adalet hakim olur, suç işlemeyen, kötülük yapmayan insanlar huzur, barış ve güvenlik içinde yaşar.
8. İslâm'ın zekat, sadaka (yardım), paylaşma emir ve tavsiyelerine uyarsak, sosyal adalet sağlanır.
9. Gerçek bir İslâm toplumunda hırsızlık milyonda bir olur, halk kapılarını kapamadan emniyet ve korkusuzluk içinde yaşar.
10. İslâm dininin temel prensip ve değerlerinden ikisi iffet ve hayâdır.
11. İslâm kadınlara seks kölesi olarak bakılmasına, fuhşun teşvik edilip yasallaştırılmasına, cinsel teşhirciliğe izin vermez.
12. İslâm, ribayı ve bâtıl ticarî-iktisadî muameleleri yasakladığı için sömürü önlenir.
13. İslâm sosyal barış ve uzlaşma sağlar.
14. İslâm, gayr-ı müslim reayanın din, can, mal, kimlik, kültür haklarını garantiye alır.
15. İslâm çok kolay, çok çabuk, çok tesirli bir şekilde adaleti sağlar. İslâm'ın gerçekten uygulandığı bir toplumda mahkemeler işsiz, hapishaneler ıssız olur.
16. İslâm rüşvet alıp vermeye, hırsızlığın ve yolsuzluğun her türlüsüne, ihalelere fesat karıştırmaya, kara ve kirli servet edinmeye, gayr-i meşru şekilde komisyon almaya izin vermez. Böyle yapanları tenkil eder (Herkese ibret olacak, ders verecek şekilde tepeler).
17. İslâm ırz ve neseb güvenliğini sağlar.
18. İslâm para ticaretine, spekülasyonlara, ihtikâra, enflasyonla halkın soyulmasına, ribaya, rantçılığa izin vermez.
19. İslâm bütün (her türlü) emanetlerin ehline verilmesini, ehil olmayanlara verilmemesini, emanete riayet edilmesini, hıyanet edilmemesini sıkı bir şekilde emr eder.
20. İslâm dininin ve ahlakının hakim olduğu bu ülkede, israf yapılmayacağı, lükse kaçılmayacağı, kanaat ve iktisat içinde orta halli bir hayat sürüleceği için oradaki nimetler bütün halka bol bol yeter, kimse aç ve sefil kalmaz, sosyal adaletsizlik olmaz.
21. İslâm dünya ve toplum işlerinin idaresine hikmet (bilgelik) boyutunu getirir. Hikmetin olduğu yerde kötülükler asgarîye (en aza) iner.
Temel insan hak ve hürriyetlerine göre, insanlar istedikleri dini, istedikleri önderi, istedikleri nizamı seçmekte hürdür. Biz Müslümanlar Rab olarak Allah'ı, nebî olarak Hz. Muhammed'i, din olarak İslâm'ı, düstur olarak Kur'ân'ı seçmişizdir. İmanımıza, dinimize, inandığımız gibi yaşamamıza kimse karışamaz, hiçbir güç bizim bu temel hakkımızı kısıtlayamaz.
Yakın mâzide, birtakım Marksist devletler Müslüman halklarının din hürriyetini ayaklar altına almışlar, onlara kan kusturmuşlar, ağır ve korkunç zulümler yapmışlardı...
Marksistlerin Marks'a, Lenin'e, Stalin'e, Mao'ya, Ho Şi Minh'e, Enver Hoca'ya inanma ve bağlanma hürriyetleri ve hakları var da biz Müslümanların Hz. Muhammed'i Peygamber ve önder olarak kabul etmesi hakkı ve hürriyeti yok mu?
Biz Müslümanlar, İslâm ile bağdaşmayan hiçbir ateist sistemi ve ideolojiyi kabul etmeyiz.
Tâğut'a inanmak, itaat etmek, onu rehber kabul etmek hususunda Müslümanlara baskı yapılamaz.
İslâm'a, Kur'ân'a, Hz. Muhammed'e bağlanmak adalet, güvenlik, en geniş mânasıyla saadet, hikmet, huzur, barış demektir.
Biz Müslümanlar, Son Peygamber'e iman etmek, ona uymak, onu kılavuz kabul etmekle çok iyi bir seçim yapmış, çok büyük bir nimete ve şerefe nâil olmuş bulunduğumuzun bilincindeyiz.
Bu bağlılığımızı, bu imanımızı tartışmayız.
(Kaynak :Şevket EYGİ)
Tarih : 02.12.2009 | Okunma : 3548
|
        
|
|